0(322) 327 27 27 / 11439

Her bel ağrısı bel fıtığı mıdır?

Her bel ağrısı bel fıtığı mıdır?

Toplumda her 100 kişiden 80’i hayatının bir döneminde bel ağrısından yakınır. Bel ağrısı olan hastaların %90'ı birkaç hafta içinde kendiliğinden iyileşir. Bunların çok önemli bir kısmımekanik tip bel ağrısı" dediğimiz beldeki kas, eklem ve ligamanlardan kaynaklanan ağrılardır. Mekanik tip bel ağrıları uygun şeklide tedavi edilmezse zaman zaman tekrar ederler. Hastalar yılda birkaç kez bel ağrısı atağı geçirdiğinden yakınırlar. Bu ağrılar aslında belinizin size "ben yeterince sağlıklı değilim"  sinyalidir. Bu safhada doğru tedavinin yapılması ve olayın cerrahi boyuta gelmeden önlenmesi çok önemlidir. Aksi takdirde bel fıtığına dönüşebilirler.

Mekanik tip bel ağrısı cerrahi dışı yöntemlerle tedavi edilirler ki bu tedavilerin tamamına birden “konservatif tedavi” denir.  Ağrılı dönemde hastaya ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar veririz. Ağrıyı arttıracak güç gerektirecek aktivitelerden bir süre uzak durmasını öneririz.

Kısa süreli yatak istirahati de faydalı olabilir. Ancak halk arasında bir hafta sert tahta üzerinde yatmak şeklinde anlatılan kesin yatak istirahati artık kabul edilen bir yöntem değildir.  Zira son yıllarda yapılan çalışmalar yatak istirahatinin uzamasının iyileşme sürecini değiştirmediğini, üstelik bel kaslarında zayıflamaya neden olduğunu ve normal yaşama dönmeyi geciktirdiğini kanıtlamıştır.

 

Tekrarlayan bel ağrıları ile başvuran hastalarıma “ağustos böceği ile karıncanın hikayesi”ni hatırlatırım. Hani ağustos böceği iyi günlerde laylaylom yaşıyor, karınca da kötü günlere yatırım yapıyordu ya… İşte bel ağrısı çeken hastaların karınca gibi olması lazımdır.  Yani ağrılı günlerde ağrı kesici ve istirahatle rahatladıktan sonra bir sonraki ağrı atağına kadar yan gelip yatmaması gerekir. Ağrısız dönemlerinde beline yatırım yapmalıdır. Yani egzersiz yapma kilo verme gibi belini daha sıhhatli hale getirmesi yeni atakların gelmesini engelleyecek veya bu ağrı ataklarının çok hafif geçmesini sağlayacaktır. Aksi takdirde hasta ayda bir soluğu hastanede alacaktır. Aynı karıncadan aman dileyen bir ağustos böceği gibi…

Bel ağrısı ile doktora başvuran her hastaya önerim şudur: “Ağrım bu ilaçlarla geçtikten sonra, bel ağrıların tekrar gelmesini engellemek için ne yapmalıyım?” diye sorun. Doktor sizde bel ağrısına neden olabilecek risk faktörlerini gözden geçirecek ve size özel bir program belirleyecektir. Bundan sonra geriye sizin tedaviye aktif olarak katılmanız ve biraz çaba sarf etmeniz kalacaktır.

Gelelim bel fıtığına… Tüm bel ağrılarının sadece %5‘i bel fıtığıdır. Bek fıtığında omur kemiklerimiz arasında amortisör görevi gören sert lastik kıvamındaki disklerin bozulması, fıtıklaşması söz konuşur. Fıtıklaşan bu disk bacaklara giden sinirlere baskı yapar. Dolayısıyla bel ağrısının yanında kalça ve bacak ağrısı da vardır. Hatta hastaların çok önemli bir kısmında bel ağrısı değil bacak ağrısı ön plandadır. O bacakta uyuşma ve kuvvetsizlik hissi olabilir.

Gerçekten bel fıtığı olan hastalarda da eğer başlangıç düzeyindeyse ve belirgin kuvvetsizlik yaratmadıysa öncelikle cerrahi dışı tedaviler uygulanır. Ancak bir grup hasta vardır bacakta belirgin kuvvetsizlik ve uyuşukluk vardır veya tüm tedavilere rağmen ağrıları kontrol altına alınamaz. Bu hastalar cerrahi tedaviye adaydır.

Başlıktaki sorumuzun cevabına gelecek olursak: her bel ağrısı bel fıtığı değildir. Her 100 bel ağrısının sadece 5’i gerçekten bel fıtığıdır.  Halk arasında "bel fıtığı oldum veya belim kaydı, gittim belimi şunu bunu yaptırdım ve geçti" şeklinde efsane şeklinde anlatılan tablo aslında yukarıda bahsettiğimiz mekanik tip bel ağrısıdır. Bu ağrılar hiçbir şey yapılmasa da zaten geçecektir. Doğru tanı konulmuş ve diğer tedavilerle başarılı olunamayan gerçek bel fıtığı hastalarında ise ehil ellerde yapılan ameliyat son derece güvenli ve yüksek başarı oranına sahip bir tedavi yöntemidir.

Sağlıklı bel ağrısız günler dilerim.

Prof.Dr. Kadir Tufan

Beyin Cerrahisi Uzmanı

www.kadirtufan.com


Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest Addthis